14 Kasım 2011 Pazartesi

NİCOLA TESLA


Nicola Tesla 
(10 Temmuz 1856 - 7 Haziran 1943 )



Nicola Tesla mucit, fizikçi, mekanik mühendisi ve elektrik mühendisliğinde deha.Teknoloji tarihinde harika fenci diye anılır. Geliştirdiği alternatif gerilim ikinci endüstri devriminde çığır açtı. Tesla önce Avusturya-Macaristan ‘a bağlı olan simdi ise Yugoslavya a bağlı, Smiljana köyünde dünyaya geldi. 1891 e kadar Serbian vatandaşıydı. Fakat 1891 de çalışmak için gittiği Amerika da Amerikan vatandaşlığına kabul edildi. İlk yıllar Nicola Tesla Smiljana köyünde fırtınalı ve şimşekli bir gece yarısında dünyaya geldi. Vaftiz törenini raporuna göre 28 Temmuz (Julian takvimine göre 28 Temmuz Geregorian takvimine göre 10 Temmuz ) 1856 da doğdu ve Serbian Ortodoks papazı Toma Oklobzya papazı tarafından vaftiz edildi.

Tesla nın babası Mandic Rev Milutin Tesla Serb Ortodoks kilisesinin papazıydı. Annesi Duka Mandic hiçbir zaman okuyup yazamamasına rağmen, annesi halk arasında pratik ev aletleri mucidi olarak bilinirdi. Ona göre Tesla, yaratıcı dahi olmaya adaydı. Dedesi orduda askeri sınır bölgesinde korumaydı. Tesla 5 kardeşti. Bir erkek kardeşi, üç kız kardeşi vardı. Tesla nın Macak adında bir kedisi vardı.Tesla nın müthis bir hafıza yetenegi vardı. Bu konuda annesiyle sık sık egzersiz yapardı. Ayrıca altı dili birden konuşuyordu.

Sonraki yılları Tesla ve ailesi 1862 yılında Gospic ‘e tasındı. Babasının zorlamasına karsı çıkarak, genç Tesla mühendislik mesleginde ısrar etti. Annesi de onu destekledi. Tesla Karlavac (bugün Croatia) elektrik mühendisligi okudu.(1875),fizik ve matematikte bilgisini arttırırken Graz` da ki politeknik okuluna girdi ve Prag üniversitesinde egitimine devam
etti. Yabancı teknik eserleri okuyabilmek için, orada yabancı dil kursuna devam etti. Anadili olan Sırpça ve ailece bildikleri Almanca ya ek olarak İngilizce, Fransızca ve İtalyancayı da öğrendi.

Prag da ki tahsilini 1880 `de bitirdikten sonra, Budapeşte de lisansüstü yaparken, profesörüyle alternatif akımın özelliklerini tartıstı, sonra Paris telefon sirketinde çalısmaya başladı. Burada doğru akım motorları ve dinamolar konusunda genis ve önemli tecrübeler edindi. Oradayken çalıştırdığı döner makineleri korumak için regüle edici kontrol cihazları icat etti. Elektrik endüstrisi sınırlıydı. İlk günlerde genellikle doğru akım, ısıtmaya, ısık vermeye, güç saglamaya ve iletmeye en uygun, elektrik akımı olarak bilinirdi. Fakat direnç kayıpları o kadar büyüktü ki, her mil kare için bir güç santraline gerek vardı. ilk akkor ampuller ( 110 volta `ta ), güç santrallerine yakın olsalar bile parlak yanmıyorlar ve bir milden daha az uzaklıktakiler ise kaybolan güce bağlı olarak sönük yanıyorlardı.

1884 de genç Tesla, kafasında fikirlerle dolu ve cebinde 4 sentle New York da gemiden ayrıldı. Tecrübesi, onu doğru akim motorları ve dinamolardaki komütatörün sonsuz sorunlar yaratan gereksiz bir karısıklık olduguna inandırmıstı. Doğru akim üretecinin bir komütatörle dıs devrede tamamen ayni yöne akan dalga dizileri seklinde alternatif akim olusturdugunu gördü. O zamanlar, motorda dönme hareketini elde etmek için, elektrik motorunun endüvisi motoru alternatif ( aa ) beslemek için döndügü anda manyetik kutupların yönlerini degistiren, döner komütatörlere sahipti.

İlham Tesla ya göre doğru akım saçmaydı. Hem jeneratör ( üreteç ) hem de motordaki komütatörü ortadan kaldırmak ve aa’yı tüm sistemde kullanmak akla uygun gelmekteydi. Fakat hiç kimse alternatif akımda çalısan bir motoru olusturmamıstı ve Tesla bu sorunun üzerine çok düstü. 1882 Subat’ın da, Budapeşte’nin bir parkında Szigetti adında bir sınıf arkadasıyla gezinirken aniden haykırdı. !buldum! O anda tüm elektrik endüstrisinde devrim yapacak olan, dönen manyetik alanı bulmustu. Dönen elemana baglantı geregi olmayacaktı. Komütatör yoktu artık. Sonradan tüm alternatif akım elektrik sistemini tasarladı. Alternatörler, elektrik enerjisinin ekonomik iletimi ve dagıtımı için aa motorları dünyanın her tarafında harcanıp giden su gücünün bollugundan esinlenip, gerekli olan her yere enerjiyi dagıtabilen hidroelektrik santralleriyle bu büyük gücün elde edilmesi tasarladı.

Budapeşte de “ BirgünNiyagara Çaglayanını, elektrik elde etmek için kullanacagım.”diyerek dinleyenleri sasırttı.Tesla ‘nın aradıgı ve sans kolayca eline geçmedi. O zamanlar New York da, Pearl Caddesindeki ilk laboratuar akkor lambası için pazar aramakla mesgul olan Edison ’a rastladıgı zaman Tesla, gençlik heyecanıyla, kendisin buldugu alternatif akım sisteminin açıklamasını yaptı. Bu düsünceyi derhal ve tamamen kestirip atan o büyük adam, ‘‘sen teori üzerinde vaktini harcıyorsun’’ dedi. Bir yıl boyunca, uzun boylu, zayıf Yugoslav, bu yabancı ülkede açlıktan korunmak için mücadele etti. Gün geldi, çukur kazarak geçimini sagladı. Fakat birlikte çalıstıgı çukurun kazıcı, Western Unıon’un ustası yemek saatlerinde Tesla nın ilgilendigi yeni elektrik sistemlerinin hayali tariflerini dinleyerek, bu konu üzerinde bir plan yaptı. Tesla yı A.K Brown adlı firmanın sahibiyle tanıstırdı. Tesla nın parlak planlarıyla büyülenerek, Brown ve bir ortagı büyük bir atılım yapmaya karar verdiler. Ortaya belirli bir miktarda para koydular ve bu parayla Tesla ( simdiki batı Brodway ) güney besinci cadde 33–35 noda bir deney laboratuar kurdu. Orada Tesla jenaratör, transformatörler, transmisyon( iletim ) hattı, motorlar ve ısıklar gibi tasarladıgı sistemlerin tümünün planlarını hazırladı bunlardan usanmadan çalıstı, her detay için planlar silinmez biçimde zihnine kazınmıstı.

Hatta iki ve üç fazlı sistemleri de tasarladı. Cornell üniversitesinden profesör W. A. Anthony yeni aa sistemini sınadı ve de Tesla ’nın senkron motorunu en iyi motora esit yeterlilikte oldugunu açıkladı.

ALTERNATİF AKIM ORTAYA ÇIKIYOR
Yukarıda: Tesla’ nın günümüzde de kullanılan elektrik motoru(1888) Yukarıda Tesla Coil Colorado Spring Laboratuarı ( Tesla Coil Tesla tarafından üretilmeye çalısılmıs, elektrigi kablosuz olarak ileten ve yönlendiren bir makina. Yüksek gücü ile silah olarak kullanılabilir)
O zaman Tesla bütün kısımlara sahip bir tek patent altında sistemini tescil ettirmek istedi. Patent bürosu her önemli fikir için ayrı bir dilekçeyle basvurulmasında ısrar etti. Tesla 1887’nin kasım ve aralıgında dilekçesini verdi ve daha sonraki altı ayda yedi tane ABD patentlerini aldı. 1888 Nisanın da çok fazlıyı da içeren dört ayrı patent için basvurdu. Bunlar da hızla, bekletilmeden verildi. Yılın sonuna kadar 18 patent daha aldı. Bunları, çesitli Europa patentleri izledi bu kadar hızla dagıtılan bu patent çıgının, esi görülmemisti. Fakat fikirler ilginçti. Bu yüzden patentler tek bir tartısma bile yapılmadan verildi. Bu sırada Tesla, New York da Aiee'nın bir toplantısında çok gösterisli bir konferans verip, tek ve çok fazlı aa sistemlerinin gösterisini yaptı. Dünya mühendisleri, muazzam gelismenin kapısını açarak, telle yapılan elektrik enerjisi iletimindeki sınırlamaların giderilmis oldugunu gördüler. Fakat kim bu tümüyle daha iyi olan, sistemi uygulayacaktı? Doğal olarak, kurulan Edison-General Electric kurulusu degil, aksi halde kendi tüm yatırımlarının eskimis oldugunu kabul edeceklerdi. işte tam o sıra da George Weslinghouse, Tesla nın laboratuarına gitti ve Tesla ile tanıstı.

Tanıstıkları sırada Tesla 32, Westinghouse 42 yasındaydı. Her ikisi de yetenekliydi, basarılı birer mühendis ve elektrigin hayranı idi. Westinghouse, Tesla nın açıklamasını dinledi, gösterisini izledi ve hemen karar verdi. Westinghouse ‘’ alternatif akım patentlerin için bir milyon dolar nakit ve ayrıca satıs payı verecegim ‘’ diyerek teklifini yaptı. Tesla heyecanla’’satıs payını beygir gücü basına bir dolar yap, anlastık ‘’diye cevap verdi. iki adam bu kadar kolayca, tarihi anlasmayı yapıp el sıkıstılar. Tesla amacına erismisti. Fakat fikirlerine inanıp kendisine destek veren insanları unutacak biri degildi ve derhal laboratuar paraca destek veren Brown ve ortagına bir milyon dolarlık çekini gönderdi. Daha sonra Weslinghouse ’ın ardındakiler, onu, Tesla’yla yaptıgı anlasmanın beygir gücü basına bir dolarlık kısmından vazgeçirmeye çalıstılar buna rağmen iliskileri hızla gelisti. Fakat Tesla ’nın ömrünün geri kalan kısmında geçimini ve arastırmalarını destekleyecek olan satıs payından feragat etti.

Ülke çapındaki Westinghouse yaptırımlarının basarısı, gelisen elektrik endüstrisinde rakip durumunu korumak için General Electric, Westinghouse bir lisans almak zorunda kaldı. İyi bir ücretle tartısılan lisans, Tesla için bir serefti. Tartısmada Tesla, açıkça alternatif akımın ümitsizligi ve denemelerin ise zaman kaybı konusundaki, Edison ‘a onun ilk sözlerini hatırlattı.

HAKİKAT OLAN RÜYA
Niagara selalesi Yukarıda Nikola Tesla’ nın ilk hidro elektrik tesisi( alternatif akım üretildi)(1895–1899) 1890’da uluslar arası Niyagara komisyonu elektrik üretmek için, Niyagara Çaglayanının gücünü kullanmak amacıyla çalısmaya başladı. Bilgin Lord Kelvin komisyonun baskanlına atandı ve o derhal da sisteminin en iyi olacagını açıkladı. Fakat eger güç 26 mil ilerdeki Buffalo ’ya iletildigi takdirde, aa’nın gerekli oldugunu kabul etti. Böylece, sonuçta Tesla ’nın sistemini kullanmaya ve büyük türibinlerde aa üretmeye karar verdiler. Teklifler 1892 de yeni kurulan Cataract Construction Co. Sirketi tarafından istenildi. Washıngtonhouse on tane 5000 hp’lik hidroelektrik jeneratörü için ve General Electric ise iletim hattı için kontrat yaptılar. Bütün sistem iletim hattı, yükseltici ve alçaltıcı transformatörlerle Tesla ’nın iki faz projesine uygundu. Hareket eden parçaları azaltmak için, dıstan dönen alan ve içi sabit armatürlü büyük alternatörler planlanmıstı. O zamana kadar bu büyüklükte hiç biri yapamadıgı için bu tarihi proje heyecan yarattı. Dakikada
250 devir yapan her biri 1775 amper veren, 2250 voltluk on büyük alternatör, iki fazlı 25 hz’de 50000hp veya 37000 kw lık çıkıs olusturuyordu. Rotorların her biri, 3 metre çapında, 4,5metre uzunlugunda (düsey jeneratörlerde 4,5metre yükseklik) ve 34 ton agırlıgındaydı. Sabit parçalar 50 ton agırlıgındaydı. Gerilim iletim için 22000 volt’a çıkarıldı.

ELEKTRİK İLETMEDE ALTERNATiF ÇÖZÜMLER PROJESi
Yukarıda Tesla Bobini (Alternatif akımlara yüksek gerilim saglamak için üretilmis bobindir.) 
Bilindigi üzere Tesla bobini; çekirdegi hava boslugundan olusan, yüksek voltajlı bir rezonans trafosu olup 6 bilesenden olusur. Bilesenlerden birincisi; çekirdegi demirden olusan, yüksek voltajlı birincil trafo; ikincisi bir yüksek voltaj kapasitörüdür. Üçüncü bilesen, birbirinden hava boslugu ile ayrılmıs iki telden olusan 'kıvılcım boslugu,' dördüncüsü; 10–15 sarımlık, kalın bir telden olusan birincil bobin, besincisi; reçine kaplı ince telden sarılmıs, yüzlerce sarımlık 'ikincil bobin'dir. Birincil bobin, ikincil bobinin dip tarafında yer alır ve bu ikisi birlikte, çekirdegi hava boslugundan olusan ikincil bir trafo
olusturur (birinci trafonun çekirdegi demir). Altıncı bilesen ise, genellikle alüminyumdan olusan simit seklinde bir metal olup, ikincil bobinin tepesine yerlestirilmistir. Sistem çalısırken olusan yüksek voltaj kıvılcımları, bu toroidden kaynaklanır ve tüm yönlerde havaya dagılır.

Birincil trafo 220V AC'lik gerilimi 10,000 V 'un üzerine çıkarır ve bu gerilim, yüksek voltaj kapasitörünü doldurur. Kapasitör, birincil bobin ile trafonun çıkısı arasında seri olarak bağlıdır. Dolayısıyla, voltaj yeterince yükseldiginde, kıvılcım boslugunu asan bir kıvılcım sıçraması olusur. Kıvılcım, yolu üzerindeki havayı iyonlastırıp iletken hale getirir. Dolayısıyla bu kıvılcım, trafoyu kısa devre yaparken, kapasitörle birincil sarım arasındaki devreyi de kapatır. Kapasitörde depolanmıs olan enerji, birincil sarım üzerinden akmak zorunda kalır. Kapasitörün yüklenmesi ve kıvılcım boslugunun ateslenmesi birbirini hızla izler. kıvılcım boslugu saniyede 120 ile 1000 kez arasında ateslenebilir. Fakat en yüksek enerji patlamaları 120 Hertz civarında yer alır. Enerji birincil bobine aktarıldıgında, bu bobini sarmalayan bir elektromanyetik alan olusur. İkincil bobin, bu degisen elektromanyetik alanın enerjisini emer ve birincil bobinde olusmus olan voltajı daha da yükseltir. _kincil bobindeki voltaj, küçük bobinler için yüz binlerce, büyükler içinse milyonlarca voltu bulabilir. Dolayısıyla, ikincil bobini etkin bir sekilde topraklamak büyük önem tasır. Toprak ve toroid aslında bir kapasitörün, ikincil bobinle birbirine baglanmıs, zıt yüklü iki plakası gibidir: İkincil bobinde olusan yüksek gerilim altında, birbirine zıt yükler topraga ve toroidden havaya fıskırır. Nicole Tesla kablosuz bir tasıyıcı kullanarak yüksek güçte manyetik dalgalar yardımıyla enerjiyi bir noktadan baska bir noktaya tasımayı basarmıstır. Bu nasıl oluyor peki… Manyetik dalgaları kullanarak enerjiyi bir yerden baska bir yere transfer edebiliriz. Örnegin elektrik enerjisini osilatör ve bir bobin yardımıyla manyetik dalgalara dönüstürüp, bu manyetik enerjiyi tekrar elektrik enerjisine çevirecek yüksek sarım sayılı bir bobin kullanarak transfer edecegimiz noktaya enerjiyi kablosuz ulastırabiliriz. frekanslarda, aa motorları yetersiz olacaktı. Daha alçak frekanslarda daha çok demir kullanılacaktı. Isıklar da alçak frekanslarda titresecekti. Niyagara çaglayanının ana tesisi, ilk Westinghouse türbin jeneratörlerinin kapasitelerine uyması için, 25hz’e göre planlanmıstı. Bunu izleyen gelismeler ile 60hz’e çevirme yapıldı. Günümüzde bu, Niyagara dan dan elde edilen enerji 360 mil uzaktaki New York ’a kadar iletilmektedir. Bir zamanlar,daha büyük uzaklıklar,kuzey doğu sebekesinden beslenmekteydi.Tesla New York’a geldigi zaman, yeterli enerji iletimi için sınır 1 milden daha azdı.

YÜKSEK FREKANS ÖNCÜLÜGÜ
Arastırmalarında yüksek gerilim ve yüksek frekansın bilinmeyen alanlarında daha çok ilgilendi. Yüksek frekans cihazlarını kullanırken, bir elini daima cebinde tutardı. Bütün laboratuar asistanlarına bu ön tedbiri almalarında ısrar ederdi ve bu kural, bu güne kadar daima gerilim bakımından tehlikeli cihaz etrafındaki uyanık arastırıcılar tarafından da uygulanmaktadır. O zaman yararlanılmamıs olmasına rağmen, Tesla ’nın yüksek frekans ve yüksek gerilim alanındaki kesifleri, modern elektronigin yolunu açtı. Biricik
yüksek frekans transformatörüyle(Tesla bobinleri)çıplak elinde tuttugu gazlı tüpü yakacak sekilde vücudundan, zarar vermeden ve yüksek gerilimli akım geçiriyordu. O ilk günlerde Tesla, aslında neon tüpünün ve florasal tüpünün aydınlatmasını gösteriyordu.
Bazen, frekans aralıgının alt ve üst kısımlarında yaptıgı denemeler, Tesla ’yı
kesfedilmemis bölgelere yöneltti. Mekaniksel ve fiziksel titresimlerle çalısırken, Houston caddesindeki yeni laboratuarının etrafındaki hakiki bir depreme neden oldu. Binanın doğal rezonans frekansına yaklasan, Tesla ’nın mekanik osilatörü eski binayı sarsarak tehdit etti. Bir blok ötede, polis karakolundaki esyalar esrarengiz bir sekilde dans etmeye başladı. Böylece, Tesla, rezonans, vibrasyon ve ‘’doğal periyot’’a ait matematiksel teorilerini ispatladı.

DÜNYANIN EN GÜÇLÜ VERİCİSİ
Yüksek frekans ve yüksek gerilimli elektrik iletimi konusundaki arastırmalar, Tesla’ yı Colarado Springs yakınındaki bir dagın üzerine dünya’nın en güçlü vericisini kurup çalıstırmaya yöneltti. 60 metrelik diregin etrafına 22,5 metre çapında hava çekirdekli transformatörü yaptı. İç kısmındaki sekonder 100 sarımlı ve 3 metre çapındaydı. Üreticisi, istasyondan birkaç mil uzakta bulunan enerjiyi kullanırken, Tesla ilk insan yapısı olan simsegi olusturdu. Bu diregin tepesindeki 1 metre çaplı bakır küreden 30 uzunlugundaki kulakları sagır edici, şimşekler çaktı. Ufka kadar gürültüsü çıktı. 100 milyon volt degerinde gerilim kullanılıyordu. Yarım asırlık bir süre içerisinde giderilemeyen bir hayret yarattı. İlk denemesinde, vericideki güç jeneratörünü yaktı. Fakat tamir ederek 26 mil uzaga, gücü telsizle iletebilinceye dek deneylerine devam etti. O uzaklıkta, toplam 10 kw’lık 200 tane akkor lamba yakmayı basardı. Daha sonra, kendi radyo patentleriyle meshur olan Fritz Lowensts ın, Tesla’ nın yardımcısı iken bu gösterisli basarıya sahit oldu. 1899’da aa alternatif akım patentleri için westinghouse’ den aldıgı paranın sonunu harcadı. Albay John Jacob Astor, onu mali yönden kurtarmaya geldi ve Colarado Springs’ deki denemeleri için ona 30000 doları sagladı. Sonra bu parada bitti ve Tesla New York’ a geri döndü. New York’ da Century dergisinin sahibi, arkadası Robert Underwood Johnson aracılıgı ile Colarado Springs’ deki basarılarını anlatan hikâyeler yazarak, Tesla geçimini sagladı.Fakat Tesla’ nın yazdıgı hikâye, felsefe ve’’insanlıgın mekaniksel gelisimi’’ konusuna giren bir konuşma oldu. Çok yüksek edebi kalitesine rağmen, eser Colarado Springs’deki güçlü vericiden çok az söz ediyordu. Sonunda makale ‘’insanlıgın artan enerji ihtiyacı’’ baslıgı altında basıldı. Basında yayınlandıgı zaman heyecan yarattı. Derinden etkilenen okuyuculardan biri, John Pierpont Morgan’dı. Bu kisi, doğru akım günleri basında ve daha sonraları da Niyagara Selalesi projesinde Genaral Electric firmasını paraca desteklemisti. Morgan, gösterisli basarıları ve sahsiyeti dolayısıyla, Nikola Tesla hayranı idi. Tesla, kısa zamanda Morga’nın sürekli misafiri oldu. Kusursuz giyinisli, birkaç dilde yaptıgı kültürlü konuşması ve medeni davranıslarıyla gösterisli ve centilmen Tesla, New York sosyetesi gözdesi oldu. Genellikle tanınmıs aileler kızları için ‘’iyi bir av’’ olarak saydılar, fakat Tesla hayatında kadınlara ve ask hikâyelerine yer bulunmadıgını ısrarla tekrarladı; Çünkü onlar, onun arastırmalarına engel olacaktı.Tarihçiler, Tesla’ nın daha sonraki büyük projesini, Morgan’ın paraca desteklemesine neyin yönelttigi konusunda çeliskilere düserler. Bazıları, onun aslında telsizle güç iletimiyle ilgili olduguna inanırlar. Digerleri, daha sonraki gelismelerin ısıgında, Morgan’ın ilgili oldugu elektrik endüstrisindeki yatırımlarını korumak için, Tesla’yı ve basarılarını kontrol altına almak oldugunu söylerler. Bu nedenle, Tesla’ nın tekrar çaresiz kaldıgını anlayarak, telsizle elektrik gücü iletimini garantilemeye razı olur. 1904’de Tesla ‘’Elektrik Dünyası Ve Mühendisligi’’ dergisine verdigi beyanatta ‘’Yapmıs oldugum isin büyük bir kısmı için, pay J.Pierpont Morgan’ın asil âlicenaplıgına borçluyum.’’ demisti. Bu birlikten, Long Island’ da ki ilginç’’Dünya çapındaki telsiz’’kulesi filizlendi.

DÜNYA ÇAPINDA TELSİZ
Long Island’ ın tepelik bölümünde, Wardenclyffe yakınında yavas yavas yükselen garip yapı bütün seyredenlerin ilgisini çekerdi. Tek parça olmaması dısında, büyük bir mantara benzeyen, yapı, yerden genis ve 62 metre yukarıdaki tepesine doğru daralan, kafes seklinde bir iskelete sahipti. Tepede 30 metre çapında bir yarım küreyle örtülüydü.
İskelet, bronzdan kalın cıvata ve bakır lamalarla birbirine baglanmıs, saglam agaç kolonlardan yapılmıstı. Yarım küresel tepe, üsten yüzeysel olarak bakır bir elekle kaplıydı. Tüm yapıda demir metali yoktu. Ünlü mimar Stanford White, konuyla o kadar ilgilendi ki, en iyi yardımcısı W.D.Crown’ u görevlendirerek proje isini ücretsiz yaptı. 34. caddedeki eski Waldorf-Astoria otelinde oturan Tesla, her gün, taksiyle, araba vapuruna binerek Long İsland sehrine gidip, Long İsland demiryoluyla Shoreham’ e aktarma yaparak insaata gidiyordu. Proje kontrolünün aksamaması için, trenin yemek servisi onun için özel yemekler hazırladı. Büyük kulenin yanında 30 metre karelik tugla bina tamamlandıgı zaman, Tesla Houston caddesindeki laboratuarındaki binaya tasımaya başladı. Bu sırada radyo frekans jeneratörleri ve onları çalıstıran motorların yapımında üzücü bazı gecikmelerle karsılasıldı. Birkaç camcı planları hazır olan özel tüpleri sekillendirmeye çalısıyorlardı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder